İçeriğe geç

Menengiç güzel mi ?

Menengiç Güzel Mi? Hayatın Küçük Sürprizleri ve Menengiç’le Tanışma Hikayesi

Menengiç, Nedir, Nereden Çıktı?

İzmir’de yaşıyorum. Yani, bir yanda deniz, bir yanda güneş, ortada da her köşe başında tatlı tatlı sohbet eden insanlar var. Bunu bir türlü alışamadım. İnsanlar burada bir yandan geyik yaparken bir yandan hayatın derinliklerine iniyor. Tabii ben de bir gün arkadaşımın “Menengiç güzel mi?” sorusuyla tamamen farklı bir dünyaya adım attım. O an kafamda iki soru oluştu: “Menengiç nedir?” ve “Ben neden hala Menengiç’i bilmiyorum?”

Tabii ki içimdeki derin sorgulamalar hemen başladı. “Menengiç” kelimesi kulağa bir tür eski Türk kahvesi markası gibi geliyordu ama meğerse bir tür çitlemeyi yemiş, biraz daha şık, biraz daha egzotik bir meyveymiş. Benim için aslında bu yazının derinliği burada başlıyor; çünkü o gün “Menengiç güzel mi?” sorusuyla, hayatta bazen nelerin gerçekten değerli olduğuna dair derin düşüncelere daldım.

Menengiç, Güzellik Kavramını Yeniden Tanımlar Mı?

İşte o akşam arkadaşım, bir kafede otururken “Menengiç güzel mi?” diye sordu. Cevap vermek için önce Menengiç’i anlamaya çalıştım. Arkadaşımın gözleriyle gözlerim buluştuğunda, o tanıdık bakış vardı. Yani, klasik İzmirli bakışı: “Evet, bu soruya her türlü komik cevap verebilirsin ama bizim de buna kafa yormamız lazım.” Cevabım ne olmalıydı? “Menengiç mi? O ne ya?” diyecektim ama kimseyi küçük düşürmek istemedim. Bunun yerine, iç sesim hemen devreye girdi:

“Menengiç, evet evet, duydum, o meyve, hani fıstık gibi bir şey. Ama daha egzotik, böyle bolca gezegen keşfetmiş gibi. Sanırım güzel bir şey, olmalı.”

Arkadaşım tabii ki buna inanmadı. “Abi, gerçekten bilmediğini kabul et, bak ben sana Menengiç’in ne olduğunu anlatayım,” dedi.

Menengiç ve Beni Düşündüren O Kısa An

Menengiç aslında baya ilginç bir şey. Bir tür “yabani fıstık” gibi düşünebilirsiniz. Fakat o kadar basit de değil. Menengiç’i düşündükçe, aslında hayatta bazen güzelliklerin de ne kadar karışık olabileceğini fark ettim. Bir meyveye bakıyorsun, rengi, şekli her şey mükemmel ama işin içinde biraz da o “ilk defa gördüğüm bir şey” duygusu var. Menengiç de böyle bir şey. Hani “güzel mi?” sorusuna doğrudan cevap veremiyorsun çünkü onu tanımadan, gerçekten tadını almadan bu konuda kesin bir şey söylemek biraz haksızlık olur.

Menengiç’in aslında çok da güzel olmadığını kabul etmem gerekiyor. Ama tam olarak bu da onu ilginç kılıyor. Güzellik bir yanda, egzotik bir hava bir yanda. O kadar “güzel” olmayan bir şey, bana kalırsa çok daha etkileyici olabilir. Bak, ben genelde kıyafetleri ya da tarzları çok önemseyen biri değilim ama bir şeyin cazibesi, bazen bir eksiklikten gelir. Ve Menengiç’te tam olarak bu var.

Menengiç Güzel Mi? Arkadaşımın Yorumu

Arkadaşımın da bu konuda ilginç bir bakışı vardı. O, Menengiç’i ilk kez yediği gün “Ya menengiç çok güzelmiş, ama bilmiyorum, biraz daha fıstık gibi falan, biraz da acı” demişti. “Acı” dediği şey, aslında bir anlamda gerçeklikle tanışma duygusuydu. Hani hepimiz, hayatımızdaki küçük tatları gerçek anlamda anlamadan “güzel” ya da “kötü” diyemeyiz.

Yani Menengiç, ilk bakışta güzel bir şey gibi gözükse de, üzerine biraz düşündükçe “acılığı” da insanı etkiliyor. Hayatın, o tatlı ve acı olan yanları arasında gidip gelmek gibi bir şey bu. Tam olarak ne olduğunu anlayana kadar “güzel” diyemiyorsun ama işte, zamanla, biraz daha “denedikçe” o güzellik ortaya çıkıyor.

Menengiç ve Kendimle Dalga Geçişim

Tabii, bir de şu var: Benim içimdeki espri anlayışı devreye girdiği zaman, Menengiç meselesi hiç de “bayağı güzel” bir şey olmuyor. Hani “güzel” demek için böyle gerçekten kendini aşman gerekiyor. “Menengiç güzel mi?” sorusunu bir de şöyle düşünmek lazım: Yani sen bu soruyu soruyorsan, güzel olmasından daha önemli olan bir şey var. Bir şeyin güzelliği, bazen ona verdiğin değerle şekillenir.

İçimden, “Ya ben neden Menengiç’in bu kadar güzel olduğuna takıldım ki? Gerçekten acı fıstık gibi bir şey, belki de hayatın çok daha derin meselelerine dalmak gerekiyor,” diye düşündüm. Ama tabii ki, herkes “Menengiç güzel mi?” sorusuna kendi hayatından bir şeyler katabilir. Bunu eğlenceli ve hafifçe kafaya takarak, gündelik sohbetlerin içine yerleştirmek, işte tam da bu. Kimseyi küçümsemek değil, sadece hayatın garip ve beklenmedik güzelliklerine gülümsemek.

Sonuç: Menengiç, Güzel Olmasa Da Güzel

Sonuç olarak, Menengiç’in ne kadar “güzel” olduğu sorusunun cevabı bana biraz daha fazla düşündürttü. Güzellik bazen bir şeyin tam ortasında gizlidir, bazen de ilk bakışta o kadar da etkileyici olmayabilir. Ama işin içine biraz mizah, biraz da gerçeklik kattığında, Menengiç gibi basit bir şey bile gözümüzde başka bir hal alabilir.

Belki de hayatın amacı, her şeyi tam anlamıyla anlayana kadar soruları sormak, keşfetmek ve tabii ki biraz da gülmek. Sonuçta, Menengiç gerçekten güzel değil ama bu onun cazibesini azaltmıyor. Hem belki de hayatın küçük sürprizlerini keşfetmek, en büyük güzellik!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
betcivdcasinoilbet casinoilbet yeni girişeducationwebnetwork.combetexper.xyzm elexbet